DİĞER
"Dergileri 'Genç Şairler'in yayımlandığı ilk sayıdan başlayarak taradım. Birçok tanıdık isim çıktı karşıma. Sadece sonradan şair olarak ünlenenler değil, öykücü de vardı aralarında, spor yazarı da, yahut daha sonraları müstear isimle ünlenen şairin nüfus kâğıdındaki ismiyle yayımladığı bir şiir de..."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Umutsuzlukla 'Sözün bittiği yerdeyiz' diye bir başlık atılmıştır günün birinde, sözün hiçbir zaman bitmeyeceği, bitemeyeceği, bitmemesi gerektiği düşünülmeksizin – belki de düşünülerek, sadece bir çığlık olsun, birilerinin dikkati çekilsin diye... Sonra sonra sakız olur bu deyiş, içi boşalır, her korkunç haberin ardından bir de bakarız, aynı yere, 'sözün bittiği yer'e gelmişiz."
"Bu silah heykelleri savaş imajları gibi geçirgen. Bakışlar karşı tarafa bir şeylere temas etmeden de geçebilir ve boşlukla kamufle olmuşlardır. Burada boşluk ikinci bir unsur olarak yer alır. Kavram da burada gizlidir. Boşluk nesnenin aynısı olan fakat görünmeyen, bize gösterilmeyen tarafıdır."
"Horatiusların Yemini, açılış tablosudur kitabın. Üç erkek kardeş meydanda kılıçlarını havaya, babalarına doğru atarken, onların kadınları ve çocukları yok gibidirler köşeye çekilmiş eziklikleriyle. Tablolar arası uzun yolculukta gördüklerimiz, 'erkeksi kuvvet ile kadınsı zayıflığın' tuvale yansımalarıdır."
Karşı Sanat, Görülmüştür Kolektifi ve Redfotoğraf Grubu’nun hazırladığı ‘Özgürlüğün Sesi’ adlı proje sergisine ev sahipliği yapıyor. Türkiye’deki en kritik mevzulardan biri olan ‘hapsedilmeyi’ ve ‘özgürlüksüzlüğü’ ele alan sergi, 50 tutuklunun ‘özgürlük’ temalı metinleriyle 50 fotoğrafçının işlerini bir araya getirip özgürlüğe dair metinsel ve görsel bir konuşma yaratıyor. Ayrıca Osman Kavala, Selahattin Demirtaş ve Ebru Timtik gibi isimler de bu konuşmaya dahil ediliyor. “Dışarısı ve içerisi arasındaki politik sürekliliği göstermeyi” amaçlayan sergi üzerine, serginin küratörü Ezgi Bakçay’la içerisi, dışarısı, özgürlük, kapatılma, hak mücadelesi, estetik ve politikaya dair konuştuk.
Doğada Oyun ve Sanat Kampları’nda sanatçı ve sanat eğitmenleri Yasemin Erdin Tavukçu, Yeşim Tezgören ve Zeynep Cin çocukların oynayarak, çizerek, şarkı söyleyerek, dans ederek, bitkilere dokunarak, ağaçlara sarılarak doğaya, kendi doğalarına yakınlaşmalarına vesile oluyorlar. Pandemi sebebiyle ara verdikleri kamplarının muhteviyatını ve çocukların kendilerine sağlanan özgür ifade alanlarıyla nasıl da sağlıklı yetişkinliklere adım atabileceklerini konuştuk.
Salgın ve karantina günleri boyunca dergiler basılamadı, dağıtılamadı... Pandeminin dergilere ve dergi yayıncılığına etkilerini dergi yayıncılarına sorduk...
“Karantina süreci online platformlarda muazzam bir hareketlilik yarattı. Pandeminin sanat ortamına farklı etkileri var: Çevrimiçi olma, dijital tecrübeler, görsel kirlilik… Ama pandeminin yarattığı şok ve ardıl dalgalanmalar bence ‘eski normal’ arayışının yansıması olan ‘çevrimiçine sığınma’ ve sosyal medyaya saklanma eğilimini tetikledi.”
Groys’un geçtiğimiz haftalarda yayımlanan ve kültürde yeni kavramının işlevini araştıran bu yeni kitabı, tarihin sonunun da ilan edildiği bir dönemde, sanatta ve kuramda herhangi bir yeniliğin mümkün olamayacağı kabulüne karşı kaleme alınmış.
Roman, öykü ve denemeleriyle de büyük ilgi çeken Ben Lerner, toplu şiirlerinden bir seçkiyi Türkçeye çeviren Donat Bayer'in sorularını yanıtladı
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.